-
1 verre
-
2 nehmen
nehmen <nimmt, nahm, genommen> ['ne:mən]vt1) ( ergreifen) almak;ich weiß nicht, was ich \nehmen soll ne alacağımı bilmiyorum2) (an\nehmen) kabul etmek;man muss ihn \nehmen, wie er ist onu olduğu gibi kabul etmek gerekir3) ( verlangen) istemek;er nimmt 30 Euro die Stunde saatine 30 euro istiyor4) (weg\nehmen) alıp götürmek; (heraus\nehmen) almak (-den);jdm die Hoffnung \nehmen birinin umudunu kırmak;du solltest dir einen Anwalt \nehmen kendine bir avukat tutsan iyi olacak6) (ein\nehmen) almaketw zu sich \nehmen; ( essen) bir şey yemek; ( Kleinigkeit) bir şeyler atıştırmak; ( trinken) bir şey içmek;sie nimmt Pillen hap alıyor;ich nehme nie Zucker in den Kaffee ben hiçbir zaman kahveme şeker almam;\nehmen Sie noch ein Stück Torte? bir parça pasta daha alır mısınız?7) etw auf sich \nehmen bir şeyi üzerine almakjdn zu sich \nehmen birini yanına almak;jdn beim Wort \nehmen birinin sözüne inanmak;sie nahmen ihn in die Mitte onu ortalarına aldılar;er ist hart im N\nehmen metanetlidir;jdm etw übel \nehmen birine bir şeyden alınmak [o gücenmek] -
3 قدح
Iقَدَح1. kadehAnlamı: küçük bardak2. maşrapaAnlamı: ağzı açık, kulplu, küçük kap3. kâseAnlamı: cam vb.den yapılımış derince çanak4. tasAnlamı: içine sulu şeyler konulan kap5. kupaAnlamı: ayaklı kap veya bardak6. bardakAnlamı: su vb. şeyleri içmek için kullanılan genellikle camdan yapılan kapIIقَدْح1. hicivAnlamı: yergi, bir kimseyi yermek için taşlama, hicviye, satir2. zemAnlamı: bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
См. также в других словарях:
büyük yemin etmek — bir şeyi yapmamak konusunda en kutsal şeyler üzerine ant içmek … Çağatay Osmanlı Sözlük